Bariyere çarptım ne yapmalıyım ?

Selin

New member
Bariyere Çarptım, Ne Yapmalıyım? Küresel ve Yerel Perspektiften Bir Bakış

Merhaba forumdaşlar!

Bugün sizlerle hepimizin hayatının bir noktasında karşılaştığı, bazılarımızın ne yazık ki defalarca yaşadığı, bazılarımızın ise bir şekilde atlatmayı başardığı bir konuya değineceğiz: Bariyere çarptım, ne yapmalıyım? Evet, hem gerçek anlamda yolda bariyere çarpabiliriz, hem de hayatta beklediğimizin tam tersi bir şekilde yolumuza çıkan engellere. Ama nasıl yapalım, küresel bir bakış açısıyla mı yoksa yerel bir bakış açısıyla mı yaklaşalım? Hem erkeklerin pratik çözüm odaklı yaklaşımını, hem de kadınların toplumsal ilişkiler ve kültürel bağlar üzerine kurulu bakış açılarını birleştirerek tartışacağız. Hazır mısınız?

Hadi, bariyere çarpmışken, hep birlikte gülümseyelim, sorunlara farklı açılardan bakalım!

Bariyere Çarpmak: Evrensel ve Yerel Perspektifler

Bariyere çarpmak, hem fiziksel anlamda bir araçla yol alırken yaşanabilecek bir kazayı, hem de hayatın metaforik anlamda bir engeline takılmayı temsil edebilir. Küresel ölçekte, “bariyere çarpma” olayı bazen küçük bir aksilik, bazen de daha büyük bir felakete dönüşebilir. Ancak toplumlar bu olayı nasıl algılar? Kültürler arası farklar, yaşanan sıkıntıya karşı nasıl bir yaklaşımı doğurur?

Örneğin, Batı toplumlarında "bariyere çarpmak" genellikle bir kişisel başarısızlık olarak görülür. İnsanlar hemen çözüm odaklı düşünüp, "Bu engeli nasıl aşabilirim?" sorusuna odaklanırlar. Sosyal normlar, bireysel başarıya büyük değer verir ve bu tür kazalar, daha çok bireylerin dikkat eksikliklerine ve profesyonellikten uzaklıklarına bağlanır. O yüzden bu tür engellere çarpan insanlar, hemen kendilerini toparlamaya çalışır, hatta bunu sosyal medyada paylaşarak, “Sorunu aştım!” diye kendilerini motive ederler.

Diğer taraftan, Asya ve Orta Doğu kültürlerinde engellere karşı daha kolektif bir yaklaşım vardır. Burada, bireysel başarısızlık, bazen toplumsal bir utanç kaynağı olabilir. Toplum, bireyin başarısızlığını ve engelle karşılaşmasını daha çok bir toplumun ortak sorunu olarak görür. Yani, bariyere çarpan kişi daha çok başkalarının yardımına ihtiyaç duyar ve toplumdan aldığı destekle, bu engelin üstesinden gelmeye çalışır.

Yerel perspektiflere bakıldığında, Türkiye gibi toplumlarda bariyere çarpmak bazen en hafif tabirle, “Şansa bir şey oldu” olarak kabul edilir. Toplumda özdeyişler, atalar sözleri devreye girer. “Her şeyin bir zamanı vardır” gibi yaklaşımlar, kişiyi sıkıntıyı kabullenmeye zorlayabilir. Ancak bu, bazen kişiyi hareketsiz bırakıp durumu kabullenmeye itebilir. Diğer yandan, “Bu bariyer bana ders oldu” yaklaşımı, Türk toplumunda bireysel gelişim adına popülerdir ve bu tür olaylar kişiyi “daha güçlü” kılma potansiyeline sahiptir.

Erkeklerin Bakış Açısı: Çözüm Odaklı ve Stratejik Yaklaşımlar

Erkeklerin genellikle daha pratik ve çözüm odaklı yaklaşımlar sergilediğini gözlemleyebiliriz. Bir erkek, bariyere çarptığında, ilk refleksi genellikle durumu hemen toparlamaktır. "Ne yapabilirim? Hangi strateji ile bu durumu atlatabilirim?" diye düşünürler. Duygusal tepkilerden çok, mantıklı adımlar atma ve problemi çözme amacında olurlar. Her şeyin bir çözümü olduğuna inanırlar ve engelin önünde durmak yerine, bu engeli aşmanın yollarını ararlar.

Mesela, araba sürerken bariyere çarptığını düşünen bir erkek, arabayı hemen çekip, hasarı değerlendirir ve tamirciyle iletişime geçer. Başka bir deyişle, engel olduğu an, hemen çözüm için harekete geçer. Kendi hatalarından ders alır ve bir dahaki sefere daha dikkatli olur.

Fakat bu yaklaşımda, toplumsal desteği pek önemsemezler. “Sorunu kendim çözerim” zihniyeti devreye girer. Çözüm arayışında bazen duygusal bir bağ kurmaktan çok, problemi çözmeye yönelik bir ilişki biçimi oluştururlar.

Kadınların Bakış Açısı: Empati ve Toplumsal İlişkiler Üzerine Kurulu Bir Anlayış

Kadınların bariyere çarptıklarında nasıl bir yaklaşım sergilediğini incelediğimizde, genellikle daha fazla empati ve toplumsal bağlarla bağlantılı bir bakış açısı öne çıkar. Biz kadınlar, çoğunlukla karşılaştığımız engellere duygusal bir yanıt veririz ve bu engel üzerinden başkalarıyla empati kurarak, daha derin bir ilişki geliştirmeye çalışırız. "Bariyere çarptım, ama acaba başkaları da böyle bir şey yaşamış mıdır?" gibi düşüncelerle durumu değerlendiririz.

Özellikle toplumumuzda, bu tür engeller çoğu zaman sosyal bağlarla desteklenen bir gelişim fırsatına dönüşür. Yani, engelin üzerinden gelmek için sadece bireysel bir çözüm arayışında olmaz, aynı zamanda toplumdan destek alır ve ilişki ağına yöneliriz. Yardım istemek ve başkalarından destek almak, kadınların yaklaşımında önemli bir yer tutar.

Bariyere çarpma durumu, bir kadın için sadece kişisel bir kayıp değil, aynı zamanda "Bu engel, bir öğretici deneyim olabilir mi?" sorusuna dönüşebilir. Birçok kadın, yaşadığı engelleri diğer kadınlarla paylaşır ve karşılıklı olarak bu süreçte nasıl güçlendirilebileceklerine dair sohbetler ederler. Yani, bu engeller, sosyal bağların derinleşmesini sağlayan birer fırsat olarak görülür.

Forumda Paylaşım Zamanı: Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Forumdaşlar, şimdi sizlere soruyorum: Bariyere çarptığınızda ne yapıyorsunuz? Hangi bakış açısıyla hareket ediyorsunuz? Erkekler, çözüm odaklı yaklaşımınızı ve pratik çözüm önerilerinizi paylaşın. Kadınlar, toplumsal bağlar ve empati ile engelleri aşma sürecinizi nasıl ele alıyorsunuz?

Hayatınızdaki bariyerlere nasıl yaklaşıyorsunuz? Kendinizi geliştirirken ve toplumsal ilişkilerinizi kurarken hangi bakış açıları size daha yakın? Hadi hep birlikte paylaşalım, tartışalım ve birbirimizden öğrenelim!