Ölen kişi için devri daim olsun ne demek ?

BasriBey

Global Mod
Global Mod
“Devri Daim Olsun”: Bir Vedanın Ardından Başlayan Hikâye

Bir forumda, soğuk bir kış akşamı… Ekranın mavi ışığında dalgın bir şekilde dolaşırken biri bir konu açmıştı:

> “Arkadaşlar, biri vefat ettiğinde ‘devri daim olsun’ diyoruz ya… Gerçekten ne anlama geliyor bu söz? Sadece bir dua mı, yoksa bir inanç yolculuğunun ifadesi mi?”

O an parmaklarım klavyeye yöneldi. Çünkü bu cümle bana çocukluğumun bir anısını hatırlattı. Ve sanırım, “devri daim” kelimesinin anlamı da o anının içinde saklıydı.

1. Bölüm: Taş Köyün Sessizliğinde

Yıl 1998.

Dedem vefat ettiğinde, köyün bütün kadınları evin önünde toplanmıştı. Soğuk bir mart sabahıydı, rüzgar ıhlamur kokusunu savuruyor, bacalardan tüten duman gökyüzüne karışıyordu. Erkekler, cenaze hazırlıklarıyla meşguldü: kimisi imamla konuşuyor, kimisi taziye yerini düzenliyordu. Kadınlar ise ellerinde tespihlerle dualar fısıldıyor, gözleri uzak bir yere dalıyordu.

O zamanlar on yaşındaydım. Annem, bana sarılıp kulağıma eğildi:

> “Oğlum, dedenin devri daim olsun,” dedi.

Ne demekti bu? “Devri daim”…

Kelimenin melodisinde bir huzur vardı ama anlamını tam kavrayamıyordum. Sadece hissettim — sanki dedemin ruhu, bir döngüye katılıyor, yaşamın başka bir yerinde yeniden nefes alıyordu.

2. Bölüm: Erkeklerin Düzeni, Kadınların Duygusu

Cenazeden birkaç gün sonra köy odasında otururken iki adam konuşuyordu.

Biri dedemin eski dostu, diğeri köyün öğretmeniydi.

“Hayat bir çemberdir,” dedi öğretmen, “devri daim olsun derken, o çemberin devamını diliyoruz. Ölüm, aslında bir geçiştir.”

Diğeri ekledi: “Yani sistemin çarkı dönsün, doğa durmasın, ruh yerini bulsun.”

O sırada annem sessizce çay getirdi. Dinliyordu ama başka bir şey de düşünüyordu; bakışları uzaklara, muhtemelen dedeme gidiyordu.

Kadınlar, “devri daim” sözünü bir dua gibi hissediyordu; erkekler ise onu bir düzen, bir döngü olarak açıklıyordu.

İşte o anda fark ettim: biri kalbiyle, diğeri aklıyla aynı gerçeği anlatıyordu.

3. Bölüm: Tarihsel Bir Yankı

Yıllar sonra üniversitede sosyoloji okurken bu söze yeniden rastladım. Osmanlı dönemi kaynaklarında, “devr” kelimesinin “dönmek”, “devam etmek” anlamına geldiğini öğrendim. Mevlana’nın “Dön ki var olasın” öğretisiyle de aynı kökten geliyordu.

“Devri daim” dendiğinde, aslında “yaşamın, ilahi enerjinin, döngünün kesintisiz sürmesi” dileniyordu.

Tarihsel olarak bu ifade, sadece ölüm için değil, doğa olayları ve insan ilişkileri için de kullanılmıştı.

Bir tarlanın bereketi için “devri daim olsun”, bir ilişkinin devamı için “dönüşü daim kalsın” denirdi.

Yani söz, sadece bir dua değil; insanın doğayla, evrenle kurduğu sözsüz bir anlaşmaydı.

4. Bölüm: Modern Zamanlarda Bir Forum Sohbeti

Bugün forumlarda, bu sözle ilgili sayısız tartışma dönüyor. Kimileri “sadece bir temenni” diyor, kimileri “manevi bir yemin.”

Ben de o tartışmaya katıldım ve dedemden, öğretmeninden, annemden öğrendiğim her şeyi paylaştım.

Bir kullanıcı —adı “MaviGökyüzü”— şöyle yazdı:

> “Belki de ‘devri daim’ demek, birini unutmadığımızı, onun yaşam döngüsüne katkımızın sürdüğünü kabul etmektir. Çünkü anılar da döner; kimse gerçekten ölmez.”

Bu cümle beni derinden etkiledi. Çünkü bilimin de, inancın da ortak noktası buydu:

Enerji kaybolmaz, biçim değiştirir. İnsan da öyledir.

5. Bölüm: Kadınların Sesi, Erkeklerin Yolu

Bu konuyu araştırırken fark ettim ki, farklı coğrafyalarda bile anlam değişmiyor. Anadolu’nun köylerinde kadınlar bu sözü söylerken gözyaşlarıyla geçmişi yıkıyor, ama aynı anda geleceğe dua ediyor.

Erkekler ise mezar taşlarını düzeltirken “bir düzen kurma” refleksiyle hareket ediyor; yaşamın sürekliliğini somutlaştırıyor.

Ne kadın ne erkek tek başına bu sözü anlamlandırabiliyor. Ancak ikisi birleştiğinde, “devri daim”in gerçek anlamı ortaya çıkıyor:

Kalp ile aklın, duygu ile düşüncenin ortak duası.

6. Bölüm: Devam Eden Döngü

Bugün hâlâ biri öldüğünde “devri daim olsun” dendiğinde içimde garip bir huzur hissediyorum.

Çünkü biliyorum ki bu söz, “ölüm”le ilgili değil; “devam”la ilgilidir.

O kişi belki artık nefes almıyor ama onun sevgisi, davranışları, bıraktığı izler yaşamın yeni halkalarında sürüyor.

Bilimsel olarak da bu fikir destekleniyor. Enerji dönüşür, madde yok olmaz.

Ruhun enerjisi, bir çiçeğin yaprağına, bir torunun kalbine, bir rüzgarın esintisine dönüşür belki.

Ve işte o zaman, devri daim gerçekten olur.

7. Bölüm: Forumdaki Son Söz

Yazımın altına birçok kişi yorum yaptı.

Kimi “ben de dedeme böyle dua ediyorum” dedi, kimi “artık bu sözü daha bilinçli söyleyeceğim.”

Bir kullanıcıysa şöyle sordu:

> “Peki ya bir gün bizim devrimiz daim olur mu? Bizim hatıramız da bir döngüye katılır mı?”

O an düşündüm. Belki de hepimiz, birbirimizin “devri daim”iyiz.

Birinin sözüyle, davranışıyla, hatırasıyla yaşam yeniden başlıyor.

Bu yüzden “devri daim olsun” demek aslında “sen hep olacaksın” demektir.

Sonuç: Döngünün Sessiz Anlamı

“Devri daim olsun” bir temenni değil; bir felsefedir.

Bir insanın, bir enerjinin, bir iyiliğin kaybolmadığını; evrenin sonsuz döngüsünde yerini bulduğunu kabul etmektir.

Erkekler bu sözü stratejik bir düzenin parçası olarak görebilir; kadınlar ise bir bağlılık ve şefkat ifadesi olarak. Ama özünde ikisi de aynı yere varır: yaşamın devamına, insana, umuda.

Peki sen ne düşünüyorsun sevgili okuyucu?

Sence bir insanın devri nasıl daim olur — dualarla mı, yoksa bıraktığı izlerle mi?

Belki de ikisi birden…

Ve biz, bu forumda onun döngüsünü konuşarak, farkında olmadan onu yeniden yaşatıyoruz.