Gaurav Chopra bir televizyon gönül yarası olmuştur ve günlük pembe diziler, web şovları ve realite şovları gibi medya ile çalışarak zanaatını sık sık deneyler yapmıştır. Akshay Kumar yıldızı Bachchan Paandey ile film çeken oyuncu, şu anda Rana Naidu’daki güneyli süperstar Prens Reddy rolüyle dalgalanıyor. Daha sonra Gadar 2’de Sunny Deol ve Ameesha Patel ile birlikte görülecek.
ETimes’a verdiği özel bir konuşmada Gaurav, kariyer yolunu değiştirmek, bir aktör olarak yeterince kullanılmamak, ailesinin ölümüyle başa çıkmak ve daha fazlası hakkında samimi bir şekilde konuştu.
İnsanlar Rana Naidu’daki Prens Reddy karakterinize bayılıyor. Bu her zaman aradığın bir şey mi?
Zorlu bir rol her zaman zor olacaktır, ancak bunu bir aktör olarak yapmak istersiniz, böylece sahip olduklarınızı gösterebilirsiniz. İnsanlar size “gruptaki en iyi aktör sendin” diyecekler ama sen her zaman senaryonun sınırları içinde kalıyorsun. Rana Naidu gibi bir şey için bekler ve bir gün size bu tür rollerin teklif edilmesini umarsınız. Uzun zaman aldı ama yoluma çıktığı için şanslıyım. Yapmak istediğimi yapabilirdim ve seyircilerin de benim getirmeye çalıştığım ince nüansları görüp göremeyeceklerini görmelerini bekledim. Şaşırdım ve herkesin bunun her yönünü nasıl anladığına tamamen şaşırdım. İzleyicilerden aldığım iltifatlar, bir şeyi doğru yaptığımı ve bir yerlerde ilgimi çektiğimi hissettiriyor.
Gerçek bir trans ile tutkulu bir aşk sahnesi gördüğünüz belli bir sahne var. Sahne için çekim yaparken aklınızdan neler geçiyordu?
Anlaşılması gereken iki farklı yön vardır. Bir yönü, yapımcılar bir trans yerine bir kızı kadroya alabilirdi çünkü karakterin bir kız gibi görünmesi gerekiyordu. Fırsat arayan birini buldular. Prens Reddy’nin bu transa söylediği sözler var: “Özür dilerim sana daha önce saldırgan davrandım”, “Göğsünü tıraş etmeyi bırak, olduğun gibi ol.” Gösteri, translara oldukları gibi davranılması ve onlara haksızlık edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Sınırlı mutluluk anlamına gelen çok sınırlı seçenekleri var ve insanlar genellikle onları küçümsüyor.
İkinci yönü bir oyuncu olarak benden geliyor. Role evet dedikten sonra, rol arkadaşınızın kim olduğu, cinsiyeti ve cinsel tercihleri ne olursa olsun fark etmez. Bir insan olarak seni farklı bir insan olarak görmeyeceğim. Karşımdaki kişi benden farklı olduğu için herhangi bir rahatsızlık duymuyorum. Sen benim yardımcı oyuncumsun aur mai aapko utni hi izzat, utna hi tavajjoh dunga Rana (Daggubati) ve Venkatesh (Daggubati) dahil herkese verirdim efendim. Bunun tamamen normal olduğuna dair dünyaya bir mesaj göndermek de önemlidir. Kafamda herhangi bir rahatsızlık ya da önyargı olsaydı, bu çok samimi bir sahne olduğu için yürümezdi. Aslında, ona girdi bile ekledim. İnsanların benim hakkımda ne düşüneceğini düşünmemiştim. Sadece mesleğimin hakkını vermek istedim.
Bize Rana Daggubati ve Venkatesh ile çalışma deneyiminizden bahsedin.
Jitni tareef mujhe iss rol ke liye mil rahi hai na, usme bohot bada hath inn dono ka hai. Hikaye, Haydarabad’dan bir çift erkek çocuğu hakkında. Ve ironik bir şekilde, gerçek hayatta gerçek güneyli süper yıldızlar olduklarında, Rana’nın korumam ve Venkatesh’in babası Bay olduğu Telugu süper yıldızını oynuyorum. Çok sıcak ve arkadaş canlısıydılar. Bay Venkatesh ve ben hayat, felsefe, kişisel trajedilerim ve çok daha fazlası hakkında konuşurduk. Aramızda büyük bir bağ oluştu ve artık çok sıcak ve saygılı arkadaşlar olduk.
Güney projelerinde sana yardım etmesi için Venkatesh’i ikna etmeye çalıştın mı?
HAYIR. Onlarla iş hakkında konuşabileceğimi sanmıyorum çünkü arkadaşlığın doğası bu. Ama beni çok övdü ve böyle bir şey olursa, onunla çalışmak için bir şans daha bulduğum için minnettar olurum.
Güney projelerine açık mısınız ve dil bir engel değil mi?
Evet kesinlikle. Bence Kuzey ve Güney arasındaki tartışma veya Güney sinemasının Bollywood’u nasıl geride bıraktığına dair tartışmaların gitmesi gerekiyor. Bunların hepsi saçmalık. Sadece desh ki film hai yaar. Basitçe desh ki film bahar jati hai, sadece desh ki film ko Oscar milta hai. Çoğu oyuncunun kendi adı ve adı vardır. Benim için bir gurur anı. Kızılderililer olarak, dile karşı dil gibi şeylere bulaşmak aptallık olurdu. Ülkemiz bu kadar çok farklı dili beslemekten gurur duymaktadır. Bu anlamsız bir tartışma. Bizim rekabetimiz buraya para kazanmak için gelen yabancı sanayicilerle olmalı. Hintçe, Tamilce, Teluguca, Malayalamca, Bengalce, Bhojpuri veya Assamca için kendi aramızda kavga etmemeliyiz. Önemli olmamalı. Film yapımcılığı yaratıcı ve ticari bir süreç olduğu için hep birlikte bir araya gelip güzel projeler yapabiliriz. Ne iyiyse, ne işe yarıyorsa onu alkışlamalıyız. Ve Rana Naidu, farklı sektörlerden aktörlerin işbirliği yapmak için geldiği yer.
İnsanlar size genellikle ‘TV ka Bachchan’ derler. Bir oyuncu olarak üzerinizde baskı mı yaratıyor yoksa size güven mi veriyor?
Öyle oldu ki kariyerimin ilk günlerinde boyum, sesim, kişiliğim nedeniyle insanlar benim Bay Amitabh Bachchan gibi genç ve yoğun bir aktör olduğumu hissettiler. Benim için daha büyük bir iltifat olamazdı. İnsanlar bana sahnelerimin onlara Bachchan saab’ı hatırlattığını söylediğinde hep gurur duydum. Aslında rollerim ve repliklerim aynı satırlara yazılmıştı çünkü senaristler role uyacağını düşünürlerdi. Bunu yapmaktan da zevk alacaklardı. Sahnelerimde o kadar çok ‘Aaj khush to bohot high tum’ demiş olmalıyım. Ve daha sonra Bay Bachchan ile karşılaştırılacağımı fark etmeden o sahneleri seve seve yapardım. Bu çok onurlu bir etiket ama sonra insanlar seni belli bir şekilde görmeye başlıyor. İnsanlar bana sadece Bachchan Saab gibi görünebileceğim roller teklif etti. O halde Prens Reddy gibi bir karakterin potansiyelinizi herkese göstermesini bekliyorsunuz ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz.
Daha önce, baritonum nedeniyle bazı kadın hayranlarım benden Bachchan saab’ın ‘Main aur meri tanhai aksar ye baatein karte hain’ mısralarını okumamı istedi. Abhi bhi hota hai, log kehte hai mujhse karne ke liye. Unko acha lagta hai dekh kar.
TV’den filmlere ve OTT’ye geçiş kolay mı?
Tartışma veya tartışma yok. Bir TV yıldızı olarak tanındığınızda, insanlar vasat bir iş bekler. Ve iyi bir şey yaptığınızda, iltifatlar pek çok sürprizle birlikte gelir. Onları suçlamıyorum çünkü pek çok TV işi vasat. Ama bu herkesin böyle olduğu anlamına gelmez. Öyle ki, varsayımlar ve genellemeler tüm topluluğa aykırıdır. Ama bence bu, aşmanız gereken bir tür cam tavan.
Seyirciye çeşitlilik sunmama izin veren iyi bir rolüm olduğu Gadar 2’de beni bir sonraki adımda göreceksiniz. Beni tanıyamayacaksın. Tüm görünüm, yüz veya saç veya vücut, ses veya duruş, her şey yeni. Umarım bu performansların altı çizilir ve yeteneğimi sergilemek ve bununla daha çok övünmek için daha fazla fırsatım olur.
Yetenek ve becerilerinizin endüstri tarafından gereğinden az kullanıldığını düşünüyor musunuz?
Evet derim. Ama endüstrinin ve halkın beni çok sevdiğini de eklemek önemli. Mujhe kabhi güreş nahi karna pada. Son iki yılda Bachchan Paandeyy, Rana Naidu ve Gadar 2 için çekim yaparken ayda sadece 5-10 gün çekim yaparken, TV ile ayda 30 gün çekim yapmaya alışkınım. Zorlaşıyor çünkü bir veya iki kez “hayır” diyebilirsiniz, ancak bunu tekrar tekrar yapmaya devam ederseniz, doğru şeyi yapıp yapmadığınızı sorgulamaya başlarsınız.
Ama o aramayı cevapladım ve kendi kendime sadece daha önce yapmadığım bir şey sunan projelere bakacağımı söyledim. Gösterebileceğim Gaurav’ın yeni bir versiyonuysa, bunu ortam ne olursa olsun, TV veya nukkad ka tiyatro veya en büyük OTT platformunda yapacağım.
Fırsat verilirse daha fazlasını yapabileceğinizi söylemek için prodüksiyon evlerine veya film yapımcılarına başvurdunuz mu?
Mujhe wo aata nahi hai. Dediğim gibi mujhe güreş nahi karna pada. İşimi çok çalışarak ve özveriyle yapmaya devam ettim ve birbiri ardına buna dayalı projeler aldım. Birinin yanına gidip “İşimi gördün mü, lütfen bana biraz iş ver” nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Biri beni aradığında, ne kadar uzun veya kısa oldukları umurumda bile değil. Doğrudan benimle tanışmalarını rica ediyorum yoksa ben onlarla buluşacağım.
Yolculuğum bu nedenle belirli bir şekilde gitti. Çok organik gitti. PR’ların benim için lobi yapmasını veya kendimi göstermek için herhangi birinden medya paketleri almasını asla istemedim. Hiç olmadı.
Pandemi sırasında hem anne hem de babanızı kaybettiniz. Kaybı nasıl karşıladınız?
Zor oldu. Bu hayatımın en düşük aşaması oldu. Mumbai’de yaşadım ve ailem Delhi ve Bengaluru’daydı. Kariyer değişikliğimden geçtim ve kendim hakkında yüzde 100 hissetmiyorum. Zor bir savaş oldu. Ama beni güçlendirdiğini hissediyorum. Ayrıca daha iyi bir insan olduğumu hissediyorum. Çok daha alçakgönüllü oldum. Hayattaki temel şeyleri takdir etmeye geldim. İş, para, şöhret, maddi şeyler, aşk ve başarı önemli olmalı ama hayatınızdan daha önemli olmamalı. Hayatının bir pasta olduğunu hayal et, sonra bunların hepsi dilim. Tüm bu dilimlere sahip olduğunuzda, dünyanız tamamlanmıştır.
Muhtemelen hala iyileşiyorum. Bunun hakkında böyle konuşabilirim çünkü artık diğer taraftayım. Yarattığımız sosyal hayatla değil, gerçek hayatla daha güçlü, ayakları yere basan ve daha temas halinde hissediyorum. Aksi takdirde çok fazla dikkat dağıtıcı vardır.
Bu zamanlarda en büyük desteğiniz kim oldu?
Kendim. Apne andar se aapko ek apna Guru dhundna padta hai (İlham bulmak için içinize bakmalısınız), sesimi bulmalıydım. Zor bir dönemden geçtiğinde işe yarayan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Tekrar hayatın karanlık evresine girdiğinizde, kendinizi bu durumdan kurtarmak için bu güce tekrar ihtiyaç duyarsınız. Sonunda içinde boğulurken kendini nasıl kurtaracağını öğreniyorsun. Bunu yalnız yapmak zorundasın. Bence yaşadığımız dünyada erkeklerin zayıf olma ayrıcalığı yok. Güçlü olmaları ve her şeyi halletmeleri beklenir. İnsanlar sosyal medyada kadınlar hakkında çok şey paylaşıyor ama kimse erkeklerden veya onların duygusal durumlarından bahsetmiyor. Biri bulsa bile seyirci bulamayacak. Bunun nedeni, erkeklerin de daha güçlü olmaya, kadınlara ve çocuklara bakmaya ve onları korumaya programlanmış olmasıdır. Erkeklere aynı şefkati göstermiyoruz.
Bir adam sokakta yürür ve bir kadın bu adamın bana kötü davrandığını söylerse, onu dövmeden önce hiç düşünmezsin. Kadından şüphe etmeyecek, sorgulamayacaksın. Bu neslin büyüdüğü içgüdü bu. Ama erkeklerin de bu tür bir şefkate ihtiyacı var. Dünyada intihar edenlerin yüzde 80’i erkek. Bu tek sayı her şeyi söylüyor.
İntiharlar, birinin kendini yalnız ve mutsuz hissetmesi anlamına gelir. Ve erkeklerin her zaman destekleyici olmalarını bekliyoruz. Bu yüzden gücü kendi içimde bulmam gerektiğine inandım. Başka kimseye güvenemem. Destek isterseniz, saygıyı kaybedersiniz. Takdire şayan çekici bir adamsın çünkü güçlüsün. İnsanlar erkeklerin savunmasız olduğunu görmenin güzel olduğunu söylüyor ama değil. Savunmasız ve duygusal olmaya başladığınızda, insanlar sizinle dalga geçmeye başlayacak.
ETimes’a verdiği özel bir konuşmada Gaurav, kariyer yolunu değiştirmek, bir aktör olarak yeterince kullanılmamak, ailesinin ölümüyle başa çıkmak ve daha fazlası hakkında samimi bir şekilde konuştu.
İnsanlar Rana Naidu’daki Prens Reddy karakterinize bayılıyor. Bu her zaman aradığın bir şey mi?
Zorlu bir rol her zaman zor olacaktır, ancak bunu bir aktör olarak yapmak istersiniz, böylece sahip olduklarınızı gösterebilirsiniz. İnsanlar size “gruptaki en iyi aktör sendin” diyecekler ama sen her zaman senaryonun sınırları içinde kalıyorsun. Rana Naidu gibi bir şey için bekler ve bir gün size bu tür rollerin teklif edilmesini umarsınız. Uzun zaman aldı ama yoluma çıktığı için şanslıyım. Yapmak istediğimi yapabilirdim ve seyircilerin de benim getirmeye çalıştığım ince nüansları görüp göremeyeceklerini görmelerini bekledim. Şaşırdım ve herkesin bunun her yönünü nasıl anladığına tamamen şaşırdım. İzleyicilerden aldığım iltifatlar, bir şeyi doğru yaptığımı ve bir yerlerde ilgimi çektiğimi hissettiriyor.
Gerçek bir trans ile tutkulu bir aşk sahnesi gördüğünüz belli bir sahne var. Sahne için çekim yaparken aklınızdan neler geçiyordu?
Anlaşılması gereken iki farklı yön vardır. Bir yönü, yapımcılar bir trans yerine bir kızı kadroya alabilirdi çünkü karakterin bir kız gibi görünmesi gerekiyordu. Fırsat arayan birini buldular. Prens Reddy’nin bu transa söylediği sözler var: “Özür dilerim sana daha önce saldırgan davrandım”, “Göğsünü tıraş etmeyi bırak, olduğun gibi ol.” Gösteri, translara oldukları gibi davranılması ve onlara haksızlık edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Sınırlı mutluluk anlamına gelen çok sınırlı seçenekleri var ve insanlar genellikle onları küçümsüyor.
İkinci yönü bir oyuncu olarak benden geliyor. Role evet dedikten sonra, rol arkadaşınızın kim olduğu, cinsiyeti ve cinsel tercihleri ne olursa olsun fark etmez. Bir insan olarak seni farklı bir insan olarak görmeyeceğim. Karşımdaki kişi benden farklı olduğu için herhangi bir rahatsızlık duymuyorum. Sen benim yardımcı oyuncumsun aur mai aapko utni hi izzat, utna hi tavajjoh dunga Rana (Daggubati) ve Venkatesh (Daggubati) dahil herkese verirdim efendim. Bunun tamamen normal olduğuna dair dünyaya bir mesaj göndermek de önemlidir. Kafamda herhangi bir rahatsızlık ya da önyargı olsaydı, bu çok samimi bir sahne olduğu için yürümezdi. Aslında, ona girdi bile ekledim. İnsanların benim hakkımda ne düşüneceğini düşünmemiştim. Sadece mesleğimin hakkını vermek istedim.
Bize Rana Daggubati ve Venkatesh ile çalışma deneyiminizden bahsedin.
Jitni tareef mujhe iss rol ke liye mil rahi hai na, usme bohot bada hath inn dono ka hai. Hikaye, Haydarabad’dan bir çift erkek çocuğu hakkında. Ve ironik bir şekilde, gerçek hayatta gerçek güneyli süper yıldızlar olduklarında, Rana’nın korumam ve Venkatesh’in babası Bay olduğu Telugu süper yıldızını oynuyorum. Çok sıcak ve arkadaş canlısıydılar. Bay Venkatesh ve ben hayat, felsefe, kişisel trajedilerim ve çok daha fazlası hakkında konuşurduk. Aramızda büyük bir bağ oluştu ve artık çok sıcak ve saygılı arkadaşlar olduk.
Güney projelerinde sana yardım etmesi için Venkatesh’i ikna etmeye çalıştın mı?
HAYIR. Onlarla iş hakkında konuşabileceğimi sanmıyorum çünkü arkadaşlığın doğası bu. Ama beni çok övdü ve böyle bir şey olursa, onunla çalışmak için bir şans daha bulduğum için minnettar olurum.
Güney projelerine açık mısınız ve dil bir engel değil mi?
Evet kesinlikle. Bence Kuzey ve Güney arasındaki tartışma veya Güney sinemasının Bollywood’u nasıl geride bıraktığına dair tartışmaların gitmesi gerekiyor. Bunların hepsi saçmalık. Sadece desh ki film hai yaar. Basitçe desh ki film bahar jati hai, sadece desh ki film ko Oscar milta hai. Çoğu oyuncunun kendi adı ve adı vardır. Benim için bir gurur anı. Kızılderililer olarak, dile karşı dil gibi şeylere bulaşmak aptallık olurdu. Ülkemiz bu kadar çok farklı dili beslemekten gurur duymaktadır. Bu anlamsız bir tartışma. Bizim rekabetimiz buraya para kazanmak için gelen yabancı sanayicilerle olmalı. Hintçe, Tamilce, Teluguca, Malayalamca, Bengalce, Bhojpuri veya Assamca için kendi aramızda kavga etmemeliyiz. Önemli olmamalı. Film yapımcılığı yaratıcı ve ticari bir süreç olduğu için hep birlikte bir araya gelip güzel projeler yapabiliriz. Ne iyiyse, ne işe yarıyorsa onu alkışlamalıyız. Ve Rana Naidu, farklı sektörlerden aktörlerin işbirliği yapmak için geldiği yer.
İnsanlar size genellikle ‘TV ka Bachchan’ derler. Bir oyuncu olarak üzerinizde baskı mı yaratıyor yoksa size güven mi veriyor?
Öyle oldu ki kariyerimin ilk günlerinde boyum, sesim, kişiliğim nedeniyle insanlar benim Bay Amitabh Bachchan gibi genç ve yoğun bir aktör olduğumu hissettiler. Benim için daha büyük bir iltifat olamazdı. İnsanlar bana sahnelerimin onlara Bachchan saab’ı hatırlattığını söylediğinde hep gurur duydum. Aslında rollerim ve repliklerim aynı satırlara yazılmıştı çünkü senaristler role uyacağını düşünürlerdi. Bunu yapmaktan da zevk alacaklardı. Sahnelerimde o kadar çok ‘Aaj khush to bohot high tum’ demiş olmalıyım. Ve daha sonra Bay Bachchan ile karşılaştırılacağımı fark etmeden o sahneleri seve seve yapardım. Bu çok onurlu bir etiket ama sonra insanlar seni belli bir şekilde görmeye başlıyor. İnsanlar bana sadece Bachchan Saab gibi görünebileceğim roller teklif etti. O halde Prens Reddy gibi bir karakterin potansiyelinizi herkese göstermesini bekliyorsunuz ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz.
Daha önce, baritonum nedeniyle bazı kadın hayranlarım benden Bachchan saab’ın ‘Main aur meri tanhai aksar ye baatein karte hain’ mısralarını okumamı istedi. Abhi bhi hota hai, log kehte hai mujhse karne ke liye. Unko acha lagta hai dekh kar.
TV’den filmlere ve OTT’ye geçiş kolay mı?
Tartışma veya tartışma yok. Bir TV yıldızı olarak tanındığınızda, insanlar vasat bir iş bekler. Ve iyi bir şey yaptığınızda, iltifatlar pek çok sürprizle birlikte gelir. Onları suçlamıyorum çünkü pek çok TV işi vasat. Ama bu herkesin böyle olduğu anlamına gelmez. Öyle ki, varsayımlar ve genellemeler tüm topluluğa aykırıdır. Ama bence bu, aşmanız gereken bir tür cam tavan.
Seyirciye çeşitlilik sunmama izin veren iyi bir rolüm olduğu Gadar 2’de beni bir sonraki adımda göreceksiniz. Beni tanıyamayacaksın. Tüm görünüm, yüz veya saç veya vücut, ses veya duruş, her şey yeni. Umarım bu performansların altı çizilir ve yeteneğimi sergilemek ve bununla daha çok övünmek için daha fazla fırsatım olur.
Yetenek ve becerilerinizin endüstri tarafından gereğinden az kullanıldığını düşünüyor musunuz?
Evet derim. Ama endüstrinin ve halkın beni çok sevdiğini de eklemek önemli. Mujhe kabhi güreş nahi karna pada. Son iki yılda Bachchan Paandeyy, Rana Naidu ve Gadar 2 için çekim yaparken ayda sadece 5-10 gün çekim yaparken, TV ile ayda 30 gün çekim yapmaya alışkınım. Zorlaşıyor çünkü bir veya iki kez “hayır” diyebilirsiniz, ancak bunu tekrar tekrar yapmaya devam ederseniz, doğru şeyi yapıp yapmadığınızı sorgulamaya başlarsınız.
Ama o aramayı cevapladım ve kendi kendime sadece daha önce yapmadığım bir şey sunan projelere bakacağımı söyledim. Gösterebileceğim Gaurav’ın yeni bir versiyonuysa, bunu ortam ne olursa olsun, TV veya nukkad ka tiyatro veya en büyük OTT platformunda yapacağım.
Fırsat verilirse daha fazlasını yapabileceğinizi söylemek için prodüksiyon evlerine veya film yapımcılarına başvurdunuz mu?
Mujhe wo aata nahi hai. Dediğim gibi mujhe güreş nahi karna pada. İşimi çok çalışarak ve özveriyle yapmaya devam ettim ve birbiri ardına buna dayalı projeler aldım. Birinin yanına gidip “İşimi gördün mü, lütfen bana biraz iş ver” nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Biri beni aradığında, ne kadar uzun veya kısa oldukları umurumda bile değil. Doğrudan benimle tanışmalarını rica ediyorum yoksa ben onlarla buluşacağım.
Yolculuğum bu nedenle belirli bir şekilde gitti. Çok organik gitti. PR’ların benim için lobi yapmasını veya kendimi göstermek için herhangi birinden medya paketleri almasını asla istemedim. Hiç olmadı.
Pandemi sırasında hem anne hem de babanızı kaybettiniz. Kaybı nasıl karşıladınız?
Zor oldu. Bu hayatımın en düşük aşaması oldu. Mumbai’de yaşadım ve ailem Delhi ve Bengaluru’daydı. Kariyer değişikliğimden geçtim ve kendim hakkında yüzde 100 hissetmiyorum. Zor bir savaş oldu. Ama beni güçlendirdiğini hissediyorum. Ayrıca daha iyi bir insan olduğumu hissediyorum. Çok daha alçakgönüllü oldum. Hayattaki temel şeyleri takdir etmeye geldim. İş, para, şöhret, maddi şeyler, aşk ve başarı önemli olmalı ama hayatınızdan daha önemli olmamalı. Hayatının bir pasta olduğunu hayal et, sonra bunların hepsi dilim. Tüm bu dilimlere sahip olduğunuzda, dünyanız tamamlanmıştır.
Muhtemelen hala iyileşiyorum. Bunun hakkında böyle konuşabilirim çünkü artık diğer taraftayım. Yarattığımız sosyal hayatla değil, gerçek hayatla daha güçlü, ayakları yere basan ve daha temas halinde hissediyorum. Aksi takdirde çok fazla dikkat dağıtıcı vardır.
Bu zamanlarda en büyük desteğiniz kim oldu?
Kendim. Apne andar se aapko ek apna Guru dhundna padta hai (İlham bulmak için içinize bakmalısınız), sesimi bulmalıydım. Zor bir dönemden geçtiğinde işe yarayan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Tekrar hayatın karanlık evresine girdiğinizde, kendinizi bu durumdan kurtarmak için bu güce tekrar ihtiyaç duyarsınız. Sonunda içinde boğulurken kendini nasıl kurtaracağını öğreniyorsun. Bunu yalnız yapmak zorundasın. Bence yaşadığımız dünyada erkeklerin zayıf olma ayrıcalığı yok. Güçlü olmaları ve her şeyi halletmeleri beklenir. İnsanlar sosyal medyada kadınlar hakkında çok şey paylaşıyor ama kimse erkeklerden veya onların duygusal durumlarından bahsetmiyor. Biri bulsa bile seyirci bulamayacak. Bunun nedeni, erkeklerin de daha güçlü olmaya, kadınlara ve çocuklara bakmaya ve onları korumaya programlanmış olmasıdır. Erkeklere aynı şefkati göstermiyoruz.
Bir adam sokakta yürür ve bir kadın bu adamın bana kötü davrandığını söylerse, onu dövmeden önce hiç düşünmezsin. Kadından şüphe etmeyecek, sorgulamayacaksın. Bu neslin büyüdüğü içgüdü bu. Ama erkeklerin de bu tür bir şefkate ihtiyacı var. Dünyada intihar edenlerin yüzde 80’i erkek. Bu tek sayı her şeyi söylüyor.
İntiharlar, birinin kendini yalnız ve mutsuz hissetmesi anlamına gelir. Ve erkeklerin her zaman destekleyici olmalarını bekliyoruz. Bu yüzden gücü kendi içimde bulmam gerektiğine inandım. Başka kimseye güvenemem. Destek isterseniz, saygıyı kaybedersiniz. Takdire şayan çekici bir adamsın çünkü güçlüsün. İnsanlar erkeklerin savunmasız olduğunu görmenin güzel olduğunu söylüyor ama değil. Savunmasız ve duygusal olmaya başladığınızda, insanlar sizinle dalga geçmeye başlayacak.