Ilk Kurulan Ülke Hangisi ?

BasriBey

Global Mod
Global Mod
İlk Kurulan Ülke Hangisidir?

İlk kurulan ülke, tarih boyunca birçok tartışmaya ve farklı yorumlara yol açan bir sorudur. Bu soru, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük önem taşımaktadır. Dünya üzerindeki ilk devletler, farklı coğrafyalarda, farklı sosyal yapılarla ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Peki, ilk kurulan ülke hangisidir? Bunun cevabı, "ülke" kavramının nasıl tanımlandığına bağlı olarak değişebilir. Fakat, en yaygın kabul gören görüşlere göre, tarihteki ilk kurulan ülke, MÖ 3200 civarında Mezopotamya'da, günümüz Irak sınırları içinde yer alan Sümerler'dir. Sümerler, ilk yazılı belgeleri, karmaşık sosyal yapıları ve merkezi hükümet sistemleriyle bilinirler.

Sümerler ve Mezopotamya Uygarlığı

Sümerler, tarih boyunca bilinen ilk uygarlıklardan biridir. MÖ 3200 civarında Mezopotamya'nın güneyinde kurulan Sümerler, dünyanın ilk yazılı dilini kullanmaya başlamışlardır. Bu yazı, çivi yazısı olarak bilinir ve Sümerler, yazıyı ticaret, hukuki metinler ve dini ritüeller için kullanmışlardır. Sümerler, aynı zamanda ilk şehir devletlerini kurarak merkezi hükümetin temellerini atmışlardır. Ur, Uruk ve Eridu gibi şehirler, Sümerler’in büyük kültürel ve ticari merkezleriydi.

Sümerler'in kurduğu devletin özellikleri, modern anlamda bir ulus devletin ilk örneği olarak kabul edilebilir. Bu dönem, aynı zamanda tarım, ziraat, takvim sistemi gibi gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Sümerler’in ardından gelen Akad, Babil ve Asur uygarlıkları, Mezopotamya bölgesinin en önemli tarihî figürlerinden olmuştur.

İlk Kurulan Devlet: Mısır Krallığı

Bir başka tarihsel perspektife göre, ilk kurulan ülke Antik Mısır Krallığı’dır. Mısır, tarihsel olarak dünyanın en eski ve en güçlü uygarlıklarından birine sahip olmuştur. Mısır'da, MÖ 3100 civarında, Üst Mısır ve Alt Mısır’ın birleşmesiyle bir monarşi ortaya çıkmıştır. Bu birleşme, Mısır Krallığı’nın temellerini atmıştır. Firavunlar, bu birleşik topraklarda merkezi bir yönetim kurarak çok uzun süre hüküm sürmüşlerdir. Mısır'da kurulan bu merkezi hükümet, tek bir liderin egemenliğinde, çok sayıda tanrıyı barındıran bir inanç sistemiyle şekillenmiştir.

Antik Mısır, dünyanın ilk merkezi devletlerinden biri olarak kabul edilir çünkü firavunların yönetiminde çok güçlü bir bürokrasi ve idari sistem mevcuttu. Sümerler ile Mısır arasındaki en büyük fark, Sümerlerin şehir devletleri biçiminde yönetilmesi iken, Mısır’ın daha merkeziyetçi bir yapıya sahip olmasıdır. Mısır'ın tarihi, piramitler, yazılı dil (hiyeroglif), matematik ve astronomi gibi pek çok alanda önemli katkılar sağlamıştır.

Tarihteki İlk Krallıklar ve Ülkeler

Tarihteki ilk krallıklar ve ülkeler, genellikle bugünkü ulus devletlerden farklı bir yapıya sahipti. Modern anlamda ulus-devletler, 17. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Ancak, çok daha eski dönemlerde kurulan bu ilk krallıklar, topraklar üzerinde hüküm süren yönetimlerdi ve genellikle bir kral ya da hükümdar tarafından yönetiliyordu.

Örneğin, Hititler, Babil, Asurlar ve Persler gibi eski uygarlıklar, büyük coğrafi alanlara hükmetmişlerdir. Bu uygarlıkların hepsi, yönetim biçiminde farklılıklar gösterse de, halkları arasında ortak bir kültürel bağa sahiptiler ve sosyal sistemleri oldukça gelişmişti. Hititler, Orta Anadolu’da hüküm süren ilk krallık olarak öne çıkmıştır ve Persler, geniş topraklara yayılan bir imparatorluk kurmuşlardır.

İlk Demokrasi: Antik Yunan’ın Etkisi

Demokratik sistemler, modern ulus devletlerin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ancak demokrasi, ilk kez Antik Yunan'da, özellikle Atina’da, MÖ 5. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Atina'da kurulan demokratik sistem, halkın doğrudan katılımıyla yönetimi sağlamayı amaçlıyordu. Bu sistemde, vatandaşlar çeşitli yönetimsel kararlarda doğrudan söz sahibiydi ve bu, tarihin ilk demokratik yönetim biçimlerinden biri olarak kabul edilir.

Antik Yunan’daki bu erken demokrasi uygulamaları, daha sonraki yüzyıllarda Avrupa’daki ve dünyadaki modern demokratik sistemlerin temelini atmıştır. Yunanistan’da kurulan bu demokratik yapılar, halk yönetimine dayalı bir devlet anlayışını yaygınlaştırmış ve hükümetin işleyişine yönelik yeni fikirler ortaya koymuştur.

İlk Ulus Devletin Doğuşu: Modern Zamanlarda

Modern ulus devletlerin doğuşu ise çok daha yakın tarihlere, 17. yüzyıl Avrupa’sına dayanmaktadır. 1648 yılında Westphalia Barışı ile sona eren Otuz Yıl Savaşları, modern ulus devletlerinin temelini atmıştır. Bu barış antlaşması, egemen devletlerin birbirleriyle daha fazla etkileşime girmesini sağlamış ve her devletin kendi sınırları içerisinde egemenlik hakkını güvence altına almıştır.

Westphalia Barışı’ndan sonra, özellikle Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde modern anlamda ulus devletler kurulmuş, egemenlik anlayışı ve sınırların belirlenmesi daha sistematik hale gelmiştir. Bu gelişmeler, dünya genelindeki devletler için bir örnek teşkil etmiş ve ulus devletler arasındaki etkileşimleri yönlendirmiştir.

Sonuç

İlk kurulan ülke meselesi, sadece bir tarihsel sorudan çok, aynı zamanda sosyal, kültürel ve siyasi yapıları anlamak için bir anahtar işlevi görmektedir. Eğer "ilk ülke"yi tanımlamak için bir kriter belirlersek, Sümerler’in Mezopotamya'da kurduğu şehir devletleri ve Mısır Krallığı bu alanda öne çıkan örneklerdir. Ancak modern ulus devletlerin doğuşu, 17. yüzyılda Avrupa’da başlamış ve bu süreç, dünya genelinde devletlerin nasıl şekillendiği konusunda büyük bir dönüşüm yaratmıştır.

İlk kurulan ülke konusu, tarihsel ve kültürel bir arka plana sahip olduğu kadar, devlet anlayışının gelişimiyle ilgili de derin bir analiz gerektiren bir sorudur.