Kars, Ardahan ve Batum’un Geri Alınması: Moskova ve Kars Antlaşmaları
Giriş
Türkiye'nin modern sınırlarının oluşumunda önemli bir rol oynayan Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan savaşlar ve antlaşmalarla sıkça gündeme gelmiştir. Bu yazıda, Kars, Ardahan ve Batum'un hangi antlaşmalarla geri alındığını ve bu antlaşmaların tarihsel bağlamını inceleyeceğiz.
Kars, Ardahan ve Batum’un Tarihsel Süreci
Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya ile girdiği savaşlar sonucunda uzun süreli bir Rus işgali altına girmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, bu bölgelerin Rusya'nın denetimine geçmesine yol açmıştır. 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması ile bu bölgeler resmen Rusya'ya verilmişti.
Ancak I. Dünya Savaşı sonrasında, 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ve ardından 1920'de imzalanan Gümrü Antlaşması ile bölgeler üzerinde yeniden bir egemenlik mücadelesi başlamıştır. Bu süreçte, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nı kazanması ve uluslararası diplomatik müzakerelerde başarılı olması, bu toprakların geri alınmasını sağlamıştır.
Moskova Antlaşması (1921)
Kars, Ardahan ve Batum'un geri alınmasında kilit bir rol oynayan antlaşma, 16 Mart 1921 tarihinde Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında imzalanan Moskova Antlaşması'dır. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasında imzalanmış olup, iki ülke arasındaki sınırları belirlemiştir. Moskova Antlaşması ile Sovyetler Birliği, Kars, Ardahan ve Batum bölgelerini Türkiye'ye geri vermiştir.
Moskova Antlaşması'nın en önemli maddelerinden biri, bu bölgelerin Türkiye'nin egemenliği altına geçmesidir. Antlaşma, Türkiye'nin Doğu sınırlarını netleştirirken, Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında bir dostane ilişki kurmuş ve gelecekteki sınır anlaşmazlıklarının önüne geçilmesini sağlamıştır. Ayrıca bu antlaşma, Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerini güçlendirmiş ve bölgedeki siyasi istikrarı artırmıştır.
Kars Antlaşması (1921)
Moskova Antlaşması'nın hemen ardından, 13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması, Kars ve çevresindeki bölgenin kesin olarak Türkiye'nin egemenliği altına alınmasını sağlamıştır. Bu antlaşma, Moskova Antlaşması'nda belirlenen sınırları daha ayrıntılı bir şekilde düzenleyerek, her iki ülke arasındaki sınırların kesinleşmesini sağlamıştır.
Kars Antlaşması, Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında daha spesifik düzenlemeler yaparak, Kars ve Ardahan bölgelerindeki sınır anlaşmazlıklarını çözmüştür. Bu antlaşmanın imzalanması, Türkiye'nin Doğu sınırlarında kalıcı bir düzenleme sağlamış ve bölgedeki Rus etkisini sona erdirmiştir.
Sonuç
Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Rusya tarafından işgal edilmiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası diplomatik müzakerelerdeki başarısı ve özellikle Moskova ve Kars antlaşmaları ile bu bölgeler geri alınmıştır. Moskova Antlaşması (1921) ve Kars Antlaşması (1921), Türkiye'nin bu bölgelerdeki egemenliğini sağlarken, Sovyetler Birliği ile yapılan anlaşmalar, iki ülke arasındaki sınırları netleştirerek bölgesel istikrarı sağlamıştır. Bu antlaşmalar, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve ülkenin modern sınırlarının oluşumunda belirleyici bir rol oynamıştır.
Giriş
Türkiye'nin modern sınırlarının oluşumunda önemli bir rol oynayan Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan savaşlar ve antlaşmalarla sıkça gündeme gelmiştir. Bu yazıda, Kars, Ardahan ve Batum'un hangi antlaşmalarla geri alındığını ve bu antlaşmaların tarihsel bağlamını inceleyeceğiz.
Kars, Ardahan ve Batum’un Tarihsel Süreci
Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya ile girdiği savaşlar sonucunda uzun süreli bir Rus işgali altına girmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, bu bölgelerin Rusya'nın denetimine geçmesine yol açmıştır. 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması ile bu bölgeler resmen Rusya'ya verilmişti.
Ancak I. Dünya Savaşı sonrasında, 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ve ardından 1920'de imzalanan Gümrü Antlaşması ile bölgeler üzerinde yeniden bir egemenlik mücadelesi başlamıştır. Bu süreçte, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nı kazanması ve uluslararası diplomatik müzakerelerde başarılı olması, bu toprakların geri alınmasını sağlamıştır.
Moskova Antlaşması (1921)
Kars, Ardahan ve Batum'un geri alınmasında kilit bir rol oynayan antlaşma, 16 Mart 1921 tarihinde Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında imzalanan Moskova Antlaşması'dır. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasında imzalanmış olup, iki ülke arasındaki sınırları belirlemiştir. Moskova Antlaşması ile Sovyetler Birliği, Kars, Ardahan ve Batum bölgelerini Türkiye'ye geri vermiştir.
Moskova Antlaşması'nın en önemli maddelerinden biri, bu bölgelerin Türkiye'nin egemenliği altına geçmesidir. Antlaşma, Türkiye'nin Doğu sınırlarını netleştirirken, Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında bir dostane ilişki kurmuş ve gelecekteki sınır anlaşmazlıklarının önüne geçilmesini sağlamıştır. Ayrıca bu antlaşma, Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerini güçlendirmiş ve bölgedeki siyasi istikrarı artırmıştır.
Kars Antlaşması (1921)
Moskova Antlaşması'nın hemen ardından, 13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması, Kars ve çevresindeki bölgenin kesin olarak Türkiye'nin egemenliği altına alınmasını sağlamıştır. Bu antlaşma, Moskova Antlaşması'nda belirlenen sınırları daha ayrıntılı bir şekilde düzenleyerek, her iki ülke arasındaki sınırların kesinleşmesini sağlamıştır.
Kars Antlaşması, Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında daha spesifik düzenlemeler yaparak, Kars ve Ardahan bölgelerindeki sınır anlaşmazlıklarını çözmüştür. Bu antlaşmanın imzalanması, Türkiye'nin Doğu sınırlarında kalıcı bir düzenleme sağlamış ve bölgedeki Rus etkisini sona erdirmiştir.
Sonuç
Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Rusya tarafından işgal edilmiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası diplomatik müzakerelerdeki başarısı ve özellikle Moskova ve Kars antlaşmaları ile bu bölgeler geri alınmıştır. Moskova Antlaşması (1921) ve Kars Antlaşması (1921), Türkiye'nin bu bölgelerdeki egemenliğini sağlarken, Sovyetler Birliği ile yapılan anlaşmalar, iki ülke arasındaki sınırları netleştirerek bölgesel istikrarı sağlamıştır. Bu antlaşmalar, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve ülkenin modern sınırlarının oluşumunda belirleyici bir rol oynamıştır.